Aydınımıza irfan birikimini kazandıran en önemli faktörlerinden birisi, geçmişimizdeki mirasımızdır. Tarihimiz bu bakımdan onurla anacağımız malzemeyle doludur. Ne var ki, bizler hep ileriye baktığımız için geçmişteki çabaları ve fedakârlıklarıyla bizim geleceğimizi hazırlayan insanları yeteri kadar anlayamadık. Bu, ilahiyattan edebiyata, sosyolojiden mimariye, tıptan astronomiye kadar her alanda böyle bir talihsiz örtü altında tutulmuştur. Artık, geçmişin zengin birikimi olmadan önümüzü açmamızın zor olacağını kavradığımız bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu noktada, dikkate alacağımız isimler elbette sayılamayacak kadar çoktur. Bu dikkat noktası içerisinde mimariye baktığımız zaman, bizim üzerinde durmamız gereken en önemli isimlerden birisi kuşkusuz Mimar Sinan’dır. Bir Anadolu çocuğunun, devşirme yoluyla Saray’a intikaliyle ülkeye kazandırdığının fotoğrafını irdelemek gerekiyorsa, Sinan’ın hayatına gizlenen ayrıntıları kavramak icap edecektir. 50 yaşında ‘Ser Mimarânı Hassa’, yani bugünkü diliyle; ‘Osmanlı Devleti’nin Başmimarı’ olmuşsa, bu cevherin mayalandığı kaynağı ve onun yoğrulduğu hamuru, pişirildiği fırını çok iyi bilmemizde büyük fayda vardır. Elinizdeki bu çalışma, Sinan’ın toprağından bir Yazar’ın, Muhsin İlyas Subaşı’nın çok uzun ve yorucu bir araştırma ve eserlerini inceleme çabasından sonra, Sinan’la ilgili diğer iki kitabındaki birikimin burada roman üslubuyla anlatılan seçkin bir ürünüdür.
- Yayın No:36
- Yazar: Muhsin İlyas Subaşı
- Sayfa: 376
- Boyut:13,5x21cm
- Kapak:Karton
- Barcode : 9786058247567
- Dil: Türkçe